My Publications
These are my publications (articles, chapters etc.) in the related literature. You can see the paper’s info about source (journal name, book name, publisher etc.), document (volume, issue, chapter, pages, ISSN, ISBN etc.), links (doi, URL, pdf etc.), abstract and BibTeX right below the title.
– – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
To get access full text, abstract, keywords, references and to copy APA citation or BibTeX of the work, click on the related paper’s title.
🔽 🔽 🔽 🔽 🔽 🔽 🔽 🔽 🔽 🔽 🔽 🔽
2022
ÇİLDİR, Çetin; BİRİN ATILGAN, Cansu
Covid-19 Pandemisi Döneminde Bütünleşik Pazarlama İletişimi Uygulamalarına Dair Kısa Bir Portre Book Chapter
In: BALKAR, Oğuz Emre (Ed.): Chapter 1, pp. 1-23, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2022, ISBN: 978-605-196-934-3.
@inbook{Cildir2022Covid,
title = {Covid-19 Pandemisi Döneminde Bütünleşik Pazarlama İletişimi Uygulamalarına Dair Kısa Bir Portre},
author = {ÇİLDİR, Çetin and BİRİN ATILGAN, Cansu},
editor = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {https://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/12/Covid-19-Pandemisi-Doneminde-Butunlesik-Pazarlama-Iletisimi-Uygulamalarina-Dair-Kisa-Bir-Portre.pdf},
isbn = {978-605-196-934-3},
year = {2022},
date = {2022-12-21},
urldate = {2022-12-21},
pages = {1-23},
publisher = {Çizgi Kitabevi Yayınları},
address = {Konya},
chapter = {1},
series = {Covid-19 Pandemisi Sürecinde Türkiye: Eğitim ve Finans Alanlarında İncelemeler},
abstract = {Bütünleşik pazarlama iletişimi, yirminci yüzyılın en önemli iletişim gelişmesi olarak görülmektedir. Diğer taraftan, tüm dünyayı etkisi altına alan ve büyük bir küresel kriz yaratan pandemi ile birlikte işletmeler için tüketiciler ile iletişim kurmak ve yürütmek hiç olmadığı kadar farklılaşmıştır. En yalın haliyle, işletmelerin tüketiciler ile kuracakları iletişimin “tek bir ses” olarak algılanmasını ele alan bir süreç olarak tanımlanan bütünleşik pazarlama iletişimi, günümüz pandemi sürecindeki dünyasında iletişimciler için kriz döneminde uygulanması gereken birer stratejiler bütününe dönüştüğü de söylenebilir. Özellikle, kriz iletişimi, iletişim mesajlarının tüm yönleri belirlenmiş bir sözcü ve stratejik ekip tarafından koordine edildiğinde ve yayıldığında gelişeceği görüşü temel alındığında bütünleşik pazarlama iletişiminin etkisi daha iyi anlaşılacaktır. Hayat memat meselesi söz konusu olduğunda, bireyler aldığı mesajın dikkat etmesi gereken bir mesaj olduğunu bilmek istemektedir. Kriz durumları karşısında birbirinden kopuk mesajlar bireylerin kafalarını karıştırmakta, hayal kırıklığı yaratmakta ve endişelendirmektedir. Bu noktada, kriz karşısında sunulan tutarlı mesajların geliştirilmesi, bireylerde bir güvence ve düzen algısı oluşturması, günümüz pandemisinde tüm kurum ve kuruluşlar için ele almaları ve uygulamaları gerekli bir süreç olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, pandemi döneminde işletmelerim tüketiciler ile iletişiminde neler yaptıklarına dair bir portrenin çizilmesi, bir sonraki kriz döneminde iletişimciler için yol haritası görevi göreceğini düşünmekteyiz. Bu görüşe istinaden, çalışmanın temel amacı işletmelerin pandemi döneminde uygulamış oldukları pazarlama iletişimi çalışmalarına değinerek sonraki kriz dönemlerinde de istifade etmesi planlanan alan yazındaki materyallere katkıda bulunmaktır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {inbook}
}
Bütünleşik pazarlama iletişimi, yirminci yüzyılın en önemli iletişim gelişmesi olarak görülmektedir. Diğer taraftan, tüm dünyayı etkisi altına alan ve büyük bir küresel kriz yaratan pandemi ile birlikte işletmeler için tüketiciler ile iletişim kurmak ve yürütmek hiç olmadığı kadar farklılaşmıştır. En yalın haliyle, işletmelerin tüketiciler ile kuracakları iletişimin “tek bir ses” olarak algılanmasını ele alan bir süreç olarak tanımlanan bütünleşik pazarlama iletişimi, günümüz pandemi sürecindeki dünyasında iletişimciler için kriz döneminde uygulanması gereken birer stratejiler bütününe dönüştüğü de söylenebilir. Özellikle, kriz iletişimi, iletişim mesajlarının tüm yönleri belirlenmiş bir sözcü ve stratejik ekip tarafından koordine edildiğinde ve yayıldığında gelişeceği görüşü temel alındığında bütünleşik pazarlama iletişiminin etkisi daha iyi anlaşılacaktır. Hayat memat meselesi söz konusu olduğunda, bireyler aldığı mesajın dikkat etmesi gereken bir mesaj olduğunu bilmek istemektedir. Kriz durumları karşısında birbirinden kopuk mesajlar bireylerin kafalarını karıştırmakta, hayal kırıklığı yaratmakta ve endişelendirmektedir. Bu noktada, kriz karşısında sunulan tutarlı mesajların geliştirilmesi, bireylerde bir güvence ve düzen algısı oluşturması, günümüz pandemisinde tüm kurum ve kuruluşlar için ele almaları ve uygulamaları gerekli bir süreç olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, pandemi döneminde işletmelerim tüketiciler ile iletişiminde neler yaptıklarına dair bir portrenin çizilmesi, bir sonraki kriz döneminde iletişimciler için yol haritası görevi göreceğini düşünmekteyiz. Bu görüşe istinaden, çalışmanın temel amacı işletmelerin pandemi döneminde uygulamış oldukları pazarlama iletişimi çalışmalarına değinerek sonraki kriz dönemlerinde de istifade etmesi planlanan alan yazındaki materyallere katkıda bulunmaktır.
SUCU, Fadime; ÇAKIROĞLU, Ünal
Pandemi Sürecinde Öğretim Etkinliklerine Öğretmenlerin Adaptasyonu Book Chapter
In: BALKAR, Oğuz Emre (Ed.): Chapter 2, pp. 24-33, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2022, ISBN: 978-605-196-934-3.
@inbook{Sucu2022Pandemi,
title = {Pandemi Sürecinde Öğretim Etkinliklerine Öğretmenlerin Adaptasyonu},
author = {SUCU, Fadime and ÇAKIROĞLU, Ünal},
editor = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {https://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/12/Pandemi-Surecinde-Ogretim-Etkinliklerine-Ogretmenlerin-Adaptasyonu.pdf},
isbn = {978-605-196-934-3},
year = {2022},
date = {2022-12-21},
urldate = {2022-12-21},
pages = {24-33},
publisher = {Çizgi Kitabevi Yayınları},
address = {Konya},
chapter = {2},
series = {Covid-19 Pandemisi Sürecinde Türkiye: Eğitim ve Finans Alanlarında İncelemeler},
abstract = {Covid-19 salgını birçok alanda ülke dengelerini sarsarken eğitim hayatını da önemli ölçüde etkilemiştir. Pandeminin ortaya çıkması ile okullarda en büyük rahatsızlık veren sorun, geleneksel öğretimden çevrimiçi öğretime hızlı geçiş olmuştur. Bu beklenmedik durum, şimdiye kadar kesintisiz olan öğretim sürecini kesintiye uğratmış hatta tamamen durdurmuştur. Genellikle hazırlıksız olarak sürece dâhil olmak durumunda kalan öğretmenler ise otoritenin istekleri, öğrenciler, öğretim ortamı gibi birçok faktörün etkilediği bir adaptasyon süreci yaşamaktadırlar. Bu tür çevrimiçi öğretimi zorunlu kılan durumlar öğretmenlerin adaptasyon sürecini zorlaştırmaktadır. Bu durumun öğretmenlerin branş veya ders temelli olarak ele alınması bu tür zamanlarda derslerin uzaktan nasıl yürütülebileceğine ilişkin öğretmenlere önemli ipuçları sunmaktadır. Öğretmenlerin çevrimiçi öğretim sürecine adaptasyonlarının açıklanması, geliştirilmesi muhtemel çevrimiçi öğretim etkinlikleri, çevrimiçi öğretim ortamları için de katkı sağlaması muhtemeldir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {inbook}
}
Covid-19 salgını birçok alanda ülke dengelerini sarsarken eğitim hayatını da önemli ölçüde etkilemiştir. Pandeminin ortaya çıkması ile okullarda en büyük rahatsızlık veren sorun, geleneksel öğretimden çevrimiçi öğretime hızlı geçiş olmuştur. Bu beklenmedik durum, şimdiye kadar kesintisiz olan öğretim sürecini kesintiye uğratmış hatta tamamen durdurmuştur. Genellikle hazırlıksız olarak sürece dâhil olmak durumunda kalan öğretmenler ise otoritenin istekleri, öğrenciler, öğretim ortamı gibi birçok faktörün etkilediği bir adaptasyon süreci yaşamaktadırlar. Bu tür çevrimiçi öğretimi zorunlu kılan durumlar öğretmenlerin adaptasyon sürecini zorlaştırmaktadır. Bu durumun öğretmenlerin branş veya ders temelli olarak ele alınması bu tür zamanlarda derslerin uzaktan nasıl yürütülebileceğine ilişkin öğretmenlere önemli ipuçları sunmaktadır. Öğretmenlerin çevrimiçi öğretim sürecine adaptasyonlarının açıklanması, geliştirilmesi muhtemel çevrimiçi öğretim etkinlikleri, çevrimiçi öğretim ortamları için de katkı sağlaması muhtemeldir.
AKGEMCİ, Mehmet Akif; AKGEMCİ, Ahmet
Covid-19 Pandemisinin Uzun Dönemde Emtia Fiyatları, Faiz ve Döviz Kuru Üzerindeki Etkisi Book Chapter
In: BALKAR, Oğuz Emre (Ed.): Chapter 3, pp. 34-52, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2022, ISBN: 978-605-196-934-3.
@inbook{Akgemci2022Emtia,
title = {Covid-19 Pandemisinin Uzun Dönemde Emtia Fiyatları, Faiz ve Döviz Kuru Üzerindeki Etkisi},
author = {AKGEMCİ, Mehmet Akif and AKGEMCİ, Ahmet},
editor = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {https://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/12/Covid-19-Pandemisinin-Uzun-Donemde-Emtia-Fiyatlari-Faiz-ve-Doviz-Kuru-Uzerindeki-Etkisi.pdf},
isbn = {978-605-196-934-3},
year = {2022},
date = {2022-12-21},
urldate = {2022-12-21},
pages = {34-52},
publisher = {Çizgi Kitabevi Yayınları},
address = {Konya},
chapter = {3},
series = {Covid-19 Pandemisi Sürecinde Türkiye: Eğitim ve Finans Alanlarında İncelemeler},
abstract = {İlk bulguları Çin’in Wuhan kentinde görülen ve tüm ülkelerde etkisini gösteren Covid-19 pandemisi tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi 2020 yılının ilk aylarında ülkemizde de etkisini göstermiş, hastalığa ilişkin birçok vaka tespit edilmiştir. Salgının önlenmesi adına sokağa çıkma yasağı, seyahat yasağı ve yüz yüze eğitim –öğretim faaliyetlerinin durdurulması gibi çeşitli önlemler alınmıştır. Ancak salgının yayılma hızının azaltılması amacıyla alınan bu tedbirlerin ülke ekonomileri üzerinde yıkıcı etkileri olmuş, milli hasılada ciddi düşüşler meydana gelmiştir. Diğer taraftan emtia piyasalarının işlem hacimlerinde de dalgalanmalar gerçekleşmiştir. Bu kapsamda, söz konusu bu çalışmada Covid-19 pandemisine bağlı olarak ülkemizde görülen günlük vaka ve vefat sayılarının altın, gümüş, BİST 100, faiz, euro ve dolar kuru üzerindeki etkisi incelenmiştir. Elde edilen uzun dönemli bulgulara göre, Covid-19 günlük vefat sayıları altın, gümüş, BİST 100, faiz, euro ve dolar kuru arasında istatistiksel ve pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Covid-19 günlük hasta sayısı ile BİST 100, gümüş ve faiz oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı ancak negatif yönlü bir ilişki tespit edilirken, euro, dolar ve altın fiyatları arasında ilişki tespit edilememiştir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {inbook}
}
İlk bulguları Çin’in Wuhan kentinde görülen ve tüm ülkelerde etkisini gösteren Covid-19 pandemisi tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi 2020 yılının ilk aylarında ülkemizde de etkisini göstermiş, hastalığa ilişkin birçok vaka tespit edilmiştir. Salgının önlenmesi adına sokağa çıkma yasağı, seyahat yasağı ve yüz yüze eğitim –öğretim faaliyetlerinin durdurulması gibi çeşitli önlemler alınmıştır. Ancak salgının yayılma hızının azaltılması amacıyla alınan bu tedbirlerin ülke ekonomileri üzerinde yıkıcı etkileri olmuş, milli hasılada ciddi düşüşler meydana gelmiştir. Diğer taraftan emtia piyasalarının işlem hacimlerinde de dalgalanmalar gerçekleşmiştir. Bu kapsamda, söz konusu bu çalışmada Covid-19 pandemisine bağlı olarak ülkemizde görülen günlük vaka ve vefat sayılarının altın, gümüş, BİST 100, faiz, euro ve dolar kuru üzerindeki etkisi incelenmiştir. Elde edilen uzun dönemli bulgulara göre, Covid-19 günlük vefat sayıları altın, gümüş, BİST 100, faiz, euro ve dolar kuru arasında istatistiksel ve pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Covid-19 günlük hasta sayısı ile BİST 100, gümüş ve faiz oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı ancak negatif yönlü bir ilişki tespit edilirken, euro, dolar ve altın fiyatları arasında ilişki tespit edilememiştir.
KARA, İsmail; ALTINDAĞ, Turgay
Covid-19 Pandemisiyle Yaygınlaşan Açık ve Uzaktan Öğrenme Alanı Bir Disiplin mi? Book Chapter
In: BALKAR, Oğuz Emre (Ed.): Chapter 4, pp. 53-67, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2022, ISBN: 978-605-196-934-3.
@inbook{Kara2022Covid,
title = {Covid-19 Pandemisiyle Yaygınlaşan Açık ve Uzaktan Öğrenme Alanı Bir Disiplin mi?},
author = {KARA, İsmail and ALTINDAĞ, Turgay},
editor = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {https://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/12/Covid-19-Pandemisiyle-Yayginlasan-Acik-ve-Uzaktan-Ogrenme-Alani-Bir-Disiplin-Mi.pdf},
isbn = {978-605-196-934-3},
year = {2022},
date = {2022-12-21},
urldate = {2022-12-21},
pages = {53-67},
publisher = {Çizgi Kitabevi Yayınları},
address = {Konya},
chapter = {4},
series = {Covid-19 Pandemisi Sürecinde Türkiye: Eğitim ve Finans Alanlarında İncelemeler},
abstract = {Açık ve uzaktan öğrenme alanının bir disiplin olup olmadığı, bu alanda çalışmalar yapan araştırmacılar arasında bir tartışma konusu olmuştur. Bu çalışma Covid-19 pandemisiyle birlikte daha da yaygınlaşan bu alanın bir disiplin alanı olup olmadığıyla ilgili bir tartışma çalışmasıdır. Buna yönelik görüşler derlenerek yeni bir boyut kazandırılması amaçlanmıştır. Bir alanın disiplin olup olmadığını belirlemeden önce alan yazınında yer alan disiplin tanımlarına bakmak gerekir. New Shorter Oxford İngilizce sözlüğü; din, eğitim, tıp ve askeri konularla ilgili birçok alanda disiplini “bir öğrenme veya bilimsel eğitim dalı” olarak tanımlar. Krishnan (2009) ise disiplin kavramını daha derinlemesine inceleyerek, disiplinler üzerine bir dizi felsefi, antropolojik, sosyolojik, tarihsel ve yönetimsel perspektifleri ele almıştır. Krishnan (2009), tüm disiplinlerin bu özellikleri göstermesi gerekmediğini belirtmekte ve farklı boyutlarla açıklamaktadır.
Açık ve uzaktan öğrenme alanının disiplin olup olmadığına karar vermek için en önemli iki konu teori ve uygulamadır. Açık ve uzaktan öğrenme alanıyla direkt ilgili olan teori ve kuramlar vardır. Bu kuramlardan bazıları; Moore’un (1993) etkileşimsel uzaklık kuramı, Wedemeyer’in bağımsız çalışma kuramı ve Peters’in öğretimin sanayileşmesi kuramıdır. Bu kuramların olması alanın disiplin olduğuna bir kanıt olarak gösterilebilir. Açık ve uzaktan öğrenme alanında projelerin, yayınların yapılması ve açık ve uzaktan öğrenme alanında öğrenci sayılarının artışı sonucunda uygulama noktasında da gelişmesi disiplin olması için gereken uygulama basamağına önemli bir örnektir. Açık ve uzaktan öğrenme ile ilgili kuruluşların olması da bu alanın bir disiplin alanı olduğunu ortaya koymaktadır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {inbook}
}
Açık ve uzaktan öğrenme alanının bir disiplin olup olmadığı, bu alanda çalışmalar yapan araştırmacılar arasında bir tartışma konusu olmuştur. Bu çalışma Covid-19 pandemisiyle birlikte daha da yaygınlaşan bu alanın bir disiplin alanı olup olmadığıyla ilgili bir tartışma çalışmasıdır. Buna yönelik görüşler derlenerek yeni bir boyut kazandırılması amaçlanmıştır. Bir alanın disiplin olup olmadığını belirlemeden önce alan yazınında yer alan disiplin tanımlarına bakmak gerekir. New Shorter Oxford İngilizce sözlüğü; din, eğitim, tıp ve askeri konularla ilgili birçok alanda disiplini “bir öğrenme veya bilimsel eğitim dalı” olarak tanımlar. Krishnan (2009) ise disiplin kavramını daha derinlemesine inceleyerek, disiplinler üzerine bir dizi felsefi, antropolojik, sosyolojik, tarihsel ve yönetimsel perspektifleri ele almıştır. Krishnan (2009), tüm disiplinlerin bu özellikleri göstermesi gerekmediğini belirtmekte ve farklı boyutlarla açıklamaktadır.
Açık ve uzaktan öğrenme alanının disiplin olup olmadığına karar vermek için en önemli iki konu teori ve uygulamadır. Açık ve uzaktan öğrenme alanıyla direkt ilgili olan teori ve kuramlar vardır. Bu kuramlardan bazıları; Moore’un (1993) etkileşimsel uzaklık kuramı, Wedemeyer’in bağımsız çalışma kuramı ve Peters’in öğretimin sanayileşmesi kuramıdır. Bu kuramların olması alanın disiplin olduğuna bir kanıt olarak gösterilebilir. Açık ve uzaktan öğrenme alanında projelerin, yayınların yapılması ve açık ve uzaktan öğrenme alanında öğrenci sayılarının artışı sonucunda uygulama noktasında da gelişmesi disiplin olması için gereken uygulama basamağına önemli bir örnektir. Açık ve uzaktan öğrenme ile ilgili kuruluşların olması da bu alanın bir disiplin alanı olduğunu ortaya koymaktadır.
Açık ve uzaktan öğrenme alanının disiplin olup olmadığına karar vermek için en önemli iki konu teori ve uygulamadır. Açık ve uzaktan öğrenme alanıyla direkt ilgili olan teori ve kuramlar vardır. Bu kuramlardan bazıları; Moore’un (1993) etkileşimsel uzaklık kuramı, Wedemeyer’in bağımsız çalışma kuramı ve Peters’in öğretimin sanayileşmesi kuramıdır. Bu kuramların olması alanın disiplin olduğuna bir kanıt olarak gösterilebilir. Açık ve uzaktan öğrenme alanında projelerin, yayınların yapılması ve açık ve uzaktan öğrenme alanında öğrenci sayılarının artışı sonucunda uygulama noktasında da gelişmesi disiplin olması için gereken uygulama basamağına önemli bir örnektir. Açık ve uzaktan öğrenme ile ilgili kuruluşların olması da bu alanın bir disiplin alanı olduğunu ortaya koymaktadır.
AYDINGÜLÜ SAKALSIZ, Seren
Covid-19 Pandemisinin Türkiye’deki Firmaların Sermaye Yapılarına Etkisi Book Chapter
In: BALKAR, Oğuz Emre (Ed.): Chapter 5, pp. 68-82, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2022, ISBN: 978-605-196-934-3.
@inbook{AydinguluSakalsiz2022Covid,
title = {Covid-19 Pandemisinin Türkiye’deki Firmaların Sermaye Yapılarına Etkisi},
author = {AYDINGÜLÜ SAKALSIZ, Seren},
editor = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {https://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/12/Covid-19-Pandemisinin-Turkiyedeki-Firmalarin-Sermaye-Yapilarina-Etkisi.pdf},
isbn = {978-605-196-934-3},
year = {2022},
date = {2022-12-21},
urldate = {2022-12-21},
pages = {68-82},
publisher = {Çizgi Kitabevi Yayınları},
address = {Konya},
chapter = {5},
series = {Covid-19 Pandemisi Sürecinde Türkiye: Eğitim ve Finans Alanlarında İncelemeler},
abstract = {Firmaların sermaye yapılarının makroekonomik koşullara göre değişmesi beklenmektedir. Covid-19 pandemi süreci de finansal piyasaları, firmaları ve ülkelerin ekonomilerini olumsuz yönde etkilemiştir. Bu araştırmada Türkiye’deki BİST 30 Endeksi’ndeki firmaların sermaye yapılarındaki değişim pandemi öncesi, pandemi süreci ve pandemi sonrası dönemleri karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Daha önceki çalışmalara ve finans literatürüne dayanılarak finansal kriz dönemlerinde belirsizliklerin artmasından dolayı firmaların borçlanma oranlarının azalması, kısa vadeli borçlanmaların artması, uzun vadeli yatırımların ve borçlanmaların azalması beklenmektedir. Ancak firmaların kaldıraç oranlarının karşılaştırılması durumunda aksi yönde değerlendirilmeler yapılmıştır. Firmaların pandemi döneminde toplam borçlarının ve uzun vadeli borçlarının artığı, kısa vadeli borçların ise azaldığı gözlemlenmiştir. Bu durum kullanılan borçların firmaların ihtiyatlı davranarak nakit bulundurmaya, uzun vadeli yatırım yapmaya, dövize ve mevduat hesaplarına yatırmaya kullandıklarını ortaya koymaktadır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {inbook}
}
Firmaların sermaye yapılarının makroekonomik koşullara göre değişmesi beklenmektedir. Covid-19 pandemi süreci de finansal piyasaları, firmaları ve ülkelerin ekonomilerini olumsuz yönde etkilemiştir. Bu araştırmada Türkiye’deki BİST 30 Endeksi’ndeki firmaların sermaye yapılarındaki değişim pandemi öncesi, pandemi süreci ve pandemi sonrası dönemleri karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Daha önceki çalışmalara ve finans literatürüne dayanılarak finansal kriz dönemlerinde belirsizliklerin artmasından dolayı firmaların borçlanma oranlarının azalması, kısa vadeli borçlanmaların artması, uzun vadeli yatırımların ve borçlanmaların azalması beklenmektedir. Ancak firmaların kaldıraç oranlarının karşılaştırılması durumunda aksi yönde değerlendirilmeler yapılmıştır. Firmaların pandemi döneminde toplam borçlarının ve uzun vadeli borçlarının artığı, kısa vadeli borçların ise azaldığı gözlemlenmiştir. Bu durum kullanılan borçların firmaların ihtiyatlı davranarak nakit bulundurmaya, uzun vadeli yatırım yapmaya, dövize ve mevduat hesaplarına yatırmaya kullandıklarını ortaya koymaktadır.
ÖZENOĞLU, Yunus Emre; BALTACI, Şehnaz
In: BALKAR, Oğuz Emre (Ed.): Chapter 6, pp. 83-98, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2022, ISBN: 978-605-196-934-3.
@inbook{Ozenoglu2022Covid,
title = {Türkiye’de Covid-19 Pandemisi Döneminde Uzaktan Eğitim ile İlgili Yapılan Çalışmaların Görsel Haritalama Tekniğiyle Bibliyometrik Analizi},
author = {ÖZENOĞLU, Yunus Emre and BALTACI, Şehnaz},
editor = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {https://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/12/Turkiyede-Covid-19-Pandemisi-Doneminde-Uzaktan-Egitim-ile-Ilgili-Yapilan-Calismalarin-Gorsel-Haritalama-Teknigiyle-Bibliyometrik-Analizi.pdf},
isbn = {978-605-196-934-3},
year = {2022},
date = {2022-12-21},
urldate = {2022-12-21},
pages = {83-98},
publisher = {Çizgi Kitabevi Yayınları},
address = {Konya},
chapter = {6},
series = {Covid-19 Pandemisi Sürecinde Türkiye: Eğitim ve Finans Alanlarında İncelemeler},
abstract = {Bu çalışma, 2020-2022 pandemi döneminde Scopus veri tabanında ESCI ve/veya SSCI indekslerinde taranan alanın önde gelen araştırma dergilerinde yayınlanan Covid-19 ve uzaktan eğitim ile ilgili yapılan çalışmalara ilişkin bibliyometrik analizleri görsel olarak sunmayı amaçlamaktadır. Belirtilen amaç için seçilen 35 araştırma makalesi VOSviewer masaüstü yazılımı kullanılarak bibliyometrik analizleri yapılmıştır. Araştırma kapsamında incelenen makalelerden elde edilen bulgulara göre ülkemizde Covid-19 pandemisi ve uzaktan eğitim arasındaki ilişkiyi inceleyen bilimsel çalışmaların az sayıda olduğu fakat gün geçtikçe giderek artmaya devam edeceği söylenebilir. Türkiye’deki bilim insanlarının 9 farklı ülkeden araştırmacılar ile birlikte çalıştığı görülmektedir. Ayrıca, ülkemizde Covid-19 pandemisi ve uzaktan eğitim arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalarda en sık kullanılan veri toplama aracının ölçek (f = 13) olduğu; verilerin analizinde literatür taraması niteliğindeki çalışmalar hariç en çok nitel analiz (f = 14) tekniklerinin, daha sonra ise nicel analiz (f = 13) tekniklerinin kullanıldığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte incelenen çalışmaların ağırlıklı olarak bir yükseköğretim kurumunda yürütüldüğü belirlenmiştir. Bu bağlamda ileriki çalışmalarda farklı eğitim düzeylerindeki öğrencilere yönelik yeni araştırmaların yapılması önerilmektedir. Ülkemizde mevcut araştırma kapsamındaki çalışmaların ağırlıklı olarak İç Anadolu, Marmara ve Ege bölgesindeki üniversitelerde görev yapan bilim insanlarımız tarafından yayınlandığı tespit edilmiştir. Bu durumun sebebi olarak Türkiye’deki köklü üniversitelerin birçoğunun bu bölgelerde kurulmuş olması ve uzaktan eğitim altyapılarının pandemi sırasında kullanılmaya hazır olduğu gösterilebilir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {inbook}
}
Bu çalışma, 2020-2022 pandemi döneminde Scopus veri tabanında ESCI ve/veya SSCI indekslerinde taranan alanın önde gelen araştırma dergilerinde yayınlanan Covid-19 ve uzaktan eğitim ile ilgili yapılan çalışmalara ilişkin bibliyometrik analizleri görsel olarak sunmayı amaçlamaktadır. Belirtilen amaç için seçilen 35 araştırma makalesi VOSviewer masaüstü yazılımı kullanılarak bibliyometrik analizleri yapılmıştır. Araştırma kapsamında incelenen makalelerden elde edilen bulgulara göre ülkemizde Covid-19 pandemisi ve uzaktan eğitim arasındaki ilişkiyi inceleyen bilimsel çalışmaların az sayıda olduğu fakat gün geçtikçe giderek artmaya devam edeceği söylenebilir. Türkiye’deki bilim insanlarının 9 farklı ülkeden araştırmacılar ile birlikte çalıştığı görülmektedir. Ayrıca, ülkemizde Covid-19 pandemisi ve uzaktan eğitim arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalarda en sık kullanılan veri toplama aracının ölçek (f = 13) olduğu; verilerin analizinde literatür taraması niteliğindeki çalışmalar hariç en çok nitel analiz (f = 14) tekniklerinin, daha sonra ise nicel analiz (f = 13) tekniklerinin kullanıldığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte incelenen çalışmaların ağırlıklı olarak bir yükseköğretim kurumunda yürütüldüğü belirlenmiştir. Bu bağlamda ileriki çalışmalarda farklı eğitim düzeylerindeki öğrencilere yönelik yeni araştırmaların yapılması önerilmektedir. Ülkemizde mevcut araştırma kapsamındaki çalışmaların ağırlıklı olarak İç Anadolu, Marmara ve Ege bölgesindeki üniversitelerde görev yapan bilim insanlarımız tarafından yayınlandığı tespit edilmiştir. Bu durumun sebebi olarak Türkiye’deki köklü üniversitelerin birçoğunun bu bölgelerde kurulmuş olması ve uzaktan eğitim altyapılarının pandemi sırasında kullanılmaya hazır olduğu gösterilebilir.
AKGEMCİ, Ahmet; AKGEMCİ, Mehmet Akif
Covid-19 Pandemisinin Ekonomik Yansımaları: Kur Korumalı Mevduat Hesabına Yönelik BIST 100 Endeksinde Bir İnceleme Book Chapter
In: BALKAR, Oğuz Emre (Ed.): Chapter 7, pp. 99-111, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2022, ISBN: 978-605-196-934-3.
@inbook{Akgemci2022Kur,
title = {Covid-19 Pandemisinin Ekonomik Yansımaları: Kur Korumalı Mevduat Hesabına Yönelik BIST 100 Endeksinde Bir İnceleme},
author = {AKGEMCİ, Ahmet and AKGEMCİ, Mehmet Akif},
editor = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {https://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/12/Covid-19-Pandemisinin-Ekonomik-Yansimalari-Kur-Korumali-Mevduat-Hesabina-Yonelik-BIST-100-Endeksinde-Bir-Inceleme.pdf},
isbn = {978-605-196-934-3},
year = {2022},
date = {2022-12-21},
urldate = {2022-12-21},
pages = {99-111},
publisher = {Çizgi Kitabevi Yayınları},
address = {Konya},
chapter = {7},
series = {Covid-19 Pandemisi Sürecinde Türkiye: Eğitim ve Finans Alanlarında İncelemeler},
abstract = {2019 yılının son çeyreğinde Çin’de ortaya çıkıp tüm dünya ülkelerini etkisi altına alan Covid-19 salgını Türkiye ekonomisini olumsuz etkilemiştir. Covid-19 pandemisi döneminde enflasyon ve döviz kuru gibi makro ekonomik değişkenlerde yükselme; dış ticaret ve ekonomik büyüme gibi parametrelerde daralma yaşanmıştır. Bu nedenle idari otoriteler tarafından mali ve parasal önlemler alınmış, Covid-19 pandemisinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri giderilemeye çalışılmıştır. Özellikle vatandaşların satın alma gücünü artırmak amacıyla ihtiyaç sahiplerine nakdi yardım yapılmış, pandemi sürecinde üretimin devam edebilmesi için üretim sektöründe faaliyet gösteren firmalara düşük faiz oranlı krediler verilmiştir. Covid-19 pandemisinin ekonomik etkilerinin yaygınlaşması ve dünya genelinde tedarik zincirindeki aksamaların giderilememesi nedeniyle Türkiye’de 2021 yılının son çeyreğine kadar döviz kurlarında yükseliş devam etmiştir. Bu kapsamda Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası tarafından Kur Korumalı Mevduat Hesabı uygulamasına geçilmiştir. Bu noktada söz konusu bu çalışmada Bankalar, Spor Kulüpleri ve Sigorta Şirketleri dışında BIST 100 endeksinde yer alan firmaların Kur Korumalı Mevduat Hesabı (KKMH) yatırımları incelenmiştir. BIST 100 endeksinde yer alan 37 şirketin KKMH’ına ilişkin yatırımlarının olduğu tespit edilmiş ; ancak söz konusu bu şirketlerin birçoğunun denetim raporlarında KKMH’ına yönelik detaylı bilgi vermediği bulgularına ulaşılmıştır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {inbook}
}
2019 yılının son çeyreğinde Çin’de ortaya çıkıp tüm dünya ülkelerini etkisi altına alan Covid-19 salgını Türkiye ekonomisini olumsuz etkilemiştir. Covid-19 pandemisi döneminde enflasyon ve döviz kuru gibi makro ekonomik değişkenlerde yükselme; dış ticaret ve ekonomik büyüme gibi parametrelerde daralma yaşanmıştır. Bu nedenle idari otoriteler tarafından mali ve parasal önlemler alınmış, Covid-19 pandemisinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri giderilemeye çalışılmıştır. Özellikle vatandaşların satın alma gücünü artırmak amacıyla ihtiyaç sahiplerine nakdi yardım yapılmış, pandemi sürecinde üretimin devam edebilmesi için üretim sektöründe faaliyet gösteren firmalara düşük faiz oranlı krediler verilmiştir. Covid-19 pandemisinin ekonomik etkilerinin yaygınlaşması ve dünya genelinde tedarik zincirindeki aksamaların giderilememesi nedeniyle Türkiye’de 2021 yılının son çeyreğine kadar döviz kurlarında yükseliş devam etmiştir. Bu kapsamda Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası tarafından Kur Korumalı Mevduat Hesabı uygulamasına geçilmiştir. Bu noktada söz konusu bu çalışmada Bankalar, Spor Kulüpleri ve Sigorta Şirketleri dışında BIST 100 endeksinde yer alan firmaların Kur Korumalı Mevduat Hesabı (KKMH) yatırımları incelenmiştir. BIST 100 endeksinde yer alan 37 şirketin KKMH’ına ilişkin yatırımlarının olduğu tespit edilmiş ; ancak söz konusu bu şirketlerin birçoğunun denetim raporlarında KKMH’ına yönelik detaylı bilgi vermediği bulgularına ulaşılmıştır.
BALKAR, Oğuz Emre; ÇİLDİR, Çetin
Covid-19 Hastalığı Kaygısı ile İnovatif Davranış İlişkisi: Psikolojik İyi Oluşun Aracılık Etkisi Book Chapter
In: BALKAR, Oğuz Emre (Ed.): Chapter 8, pp. 112-137, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2022, ISBN: 978-605-196-934-3.
@inbook{Balkar2022Covid,
title = {Covid-19 Hastalığı Kaygısı ile İnovatif Davranış İlişkisi: Psikolojik İyi Oluşun Aracılık Etkisi },
author = {BALKAR, Oğuz Emre and ÇİLDİR, Çetin},
editor = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {https://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/12/Covid-19-Hastaligi-Kaygisi-ile-Inovatif-Davranis-Iliskisi-Psikolojik-Iyi-Olusun-Aracilik-Etkisi.pdf},
isbn = {978-605-196-934-3},
year = {2022},
date = {2022-12-21},
urldate = {2022-12-21},
pages = {112-137},
publisher = {Çizgi Kitabevi Yayınları},
address = {Konya},
chapter = {8},
series = {Covid-19 Pandemisi Sürecinde Türkiye: Eğitim ve Finans Alanlarında İncelemeler},
abstract = {Bu araştırma, Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin Covid-19 hastalığına yönelik kaygıları, inovatif davranış düzeyleri ve psikolojik iyi oluş derecelerini belirlemek, ilgili olguların arasındaki ilişkileri araştırmak amacıyla yapılmıştır. Bu bağlamda öncelikle kuramsal bilgilerin doğrultusunda bir anket formu oluşturulmuştur. Gerçekleştirilen bir alan araştırmasıyla Türkiye’de ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim gören toplam 620 adet öğrenciden çevrimiçi anket aracılığıyla veriler toplanmıştır. Elde edilen verilerin analiz sonuçlarına göre 33 yaş ve üzerindeki yanıtlayıcıların inovatif davranış düzeylerinin ve Covid-19 hastalığı kaygılarının daha fazla olduğu tespit edilmiştir. 28 ile 32 yaş aralığındaki kişilerin Covid-19 hastalığı kaygılarının, 22 yaşının altındaki kişilere göre daha yüksek olduğu, 23 ile 27 yaş aralığındaki kişilerin psikolojik iyi oluş düzeylerinin ise 28 ile 32 yaş arasındakilere ve 22 yaşın altındakilere göre daha yüksek olduğu keşfedilmiştir.
Öte yandan, doktora eğitimi alan katılımcıların, lisans ve yüksek lisans düzeyinde öğrenim gören yanıtlayıcılara göre Covid-19 hastalığı kaygılarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ön lisans düzeyinde öğrenim gören katılımcıların, diğer tüm katılımcılara göre daha yüksek psikolojik iyi oluş algılarının olduğu gözlemlenmiştir. İlişkisel analizlere bakıldığında, psikolojik iyi oluş düzeyinin, inovatif davranış derecesini olumlu yönde etkilediği bulgusu öne çıkmıştır. Covid-19 hastalığı kaygısı alt boyutlarından nesnel ve nörotik kaygıların, inovatif davranış ve psikolojik iyi oluş değişkenleri üzerinde anlamlı ve olumsuz yönde etkilerinin olduğu anlaşılmıştır. Benzer şekilde kompulsif davranış düzeyinin, psikolojik iyi oluş derecesi üzerinde anlamlı ve negatif yönde etkisinin olduğu keşfedilmiştir. Ayrıca Covid-19 hastalığı kaygısı ile inovatif davranış arasında psikolojik iyi oluşun aracılık rolü tespit edilmiştir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {inbook}
}
Bu araştırma, Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin Covid-19 hastalığına yönelik kaygıları, inovatif davranış düzeyleri ve psikolojik iyi oluş derecelerini belirlemek, ilgili olguların arasındaki ilişkileri araştırmak amacıyla yapılmıştır. Bu bağlamda öncelikle kuramsal bilgilerin doğrultusunda bir anket formu oluşturulmuştur. Gerçekleştirilen bir alan araştırmasıyla Türkiye’de ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim gören toplam 620 adet öğrenciden çevrimiçi anket aracılığıyla veriler toplanmıştır. Elde edilen verilerin analiz sonuçlarına göre 33 yaş ve üzerindeki yanıtlayıcıların inovatif davranış düzeylerinin ve Covid-19 hastalığı kaygılarının daha fazla olduğu tespit edilmiştir. 28 ile 32 yaş aralığındaki kişilerin Covid-19 hastalığı kaygılarının, 22 yaşının altındaki kişilere göre daha yüksek olduğu, 23 ile 27 yaş aralığındaki kişilerin psikolojik iyi oluş düzeylerinin ise 28 ile 32 yaş arasındakilere ve 22 yaşın altındakilere göre daha yüksek olduğu keşfedilmiştir.
Öte yandan, doktora eğitimi alan katılımcıların, lisans ve yüksek lisans düzeyinde öğrenim gören yanıtlayıcılara göre Covid-19 hastalığı kaygılarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ön lisans düzeyinde öğrenim gören katılımcıların, diğer tüm katılımcılara göre daha yüksek psikolojik iyi oluş algılarının olduğu gözlemlenmiştir. İlişkisel analizlere bakıldığında, psikolojik iyi oluş düzeyinin, inovatif davranış derecesini olumlu yönde etkilediği bulgusu öne çıkmıştır. Covid-19 hastalığı kaygısı alt boyutlarından nesnel ve nörotik kaygıların, inovatif davranış ve psikolojik iyi oluş değişkenleri üzerinde anlamlı ve olumsuz yönde etkilerinin olduğu anlaşılmıştır. Benzer şekilde kompulsif davranış düzeyinin, psikolojik iyi oluş derecesi üzerinde anlamlı ve negatif yönde etkisinin olduğu keşfedilmiştir. Ayrıca Covid-19 hastalığı kaygısı ile inovatif davranış arasında psikolojik iyi oluşun aracılık rolü tespit edilmiştir.
Öte yandan, doktora eğitimi alan katılımcıların, lisans ve yüksek lisans düzeyinde öğrenim gören yanıtlayıcılara göre Covid-19 hastalığı kaygılarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ön lisans düzeyinde öğrenim gören katılımcıların, diğer tüm katılımcılara göre daha yüksek psikolojik iyi oluş algılarının olduğu gözlemlenmiştir. İlişkisel analizlere bakıldığında, psikolojik iyi oluş düzeyinin, inovatif davranış derecesini olumlu yönde etkilediği bulgusu öne çıkmıştır. Covid-19 hastalığı kaygısı alt boyutlarından nesnel ve nörotik kaygıların, inovatif davranış ve psikolojik iyi oluş değişkenleri üzerinde anlamlı ve olumsuz yönde etkilerinin olduğu anlaşılmıştır. Benzer şekilde kompulsif davranış düzeyinin, psikolojik iyi oluş derecesi üzerinde anlamlı ve negatif yönde etkisinin olduğu keşfedilmiştir. Ayrıca Covid-19 hastalığı kaygısı ile inovatif davranış arasında psikolojik iyi oluşun aracılık rolü tespit edilmiştir.
BALKAR, Oğuz Emre; PINAR, Ali Haluk
Lojistik İnovasyon, Rekabet Gücü ve İhracat Performansı İlişkisi Book
Çizgi Kitabevi, 2022, ISBN: 978-605-196-922-0.
@book{Balkar2022Lojistik,
title = {Lojistik İnovasyon, Rekabet Gücü ve İhracat Performansı İlişkisi},
author = {BALKAR, Oğuz Emre and PINAR, Ali Haluk},
url = {https://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/12/Lojistik-Inovasyon-Rekabet-Gucu-ve-Ihracat-Performansi-Iliskisi.pdf},
isbn = {978-605-196-922-0},
year = {2022},
date = {2022-12-16},
urldate = {2022-12-16},
publisher = {Çizgi Kitabevi},
abstract = {İnsanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olan Lojistik alanı, yıllar içerisinde farklı teknolojilerin ve yöntemlerin ortaya çıkmasıyla beraber evrim geçirmiştir. Özellikle Otonom Araçlar, Nesnelerin İnterneti (IoT), Blok Zincirler, Artırılmış Gerçeklik (AR), Sanal Gerçeklik (VR), Dijital İkizler, Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) ve Yapay Zekâ (AI) gibi inovatif gelişmeler, alanı bambaşka bir seviyeye taşımıştır. Küresel ticaret sistemi içerisindeki her aktör, faaliyetlerini sürdürebilmek ve rekabet güçlerini kaybetmemek için bu değişimlere ayak uydurmak zorunda kalmıştır. Lojistik, İnovasyon, Rekabet ve Uluslararası Ticaret alanlarının bu etkileşimi, araştırmacıların ve uygulayıcıların dikkatini çekmiştir. Ancak ilgili literatürde, bu bağlantıları esas alan çalışmaların sınırlı sayıda yer aldığı gözlemlenmiştir. Ayrıca bu araştırmalarda, farklılaşan teorik bilgilerin ve sıklıkla kullanılan benzer yöntemlerin olduğu görülmüştür. Yazındaki bu eksiklikten yola çıkılarak bu çalışmada; Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi, İnovasyon Yönetimi ile Rekabet Yönetimi alanlarına yönelik, güncel, sadeleştirilmiş ve anlaşılır hâle getirilmiş bilgilerin verilmesi amaçlanmıştır. Buna ek olarak, “Ağ İhracat Performansı” ile “Lojistik İnovasyon Yeteneği” ölçeklerinin Türkçe’ye uyarlanması ve literatüre kazandırılması sağlanmıştır. Belirtilen çerçevede çalışmanın, alan yazınına ve araştırmacılara katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {book}
}
İnsanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olan Lojistik alanı, yıllar içerisinde farklı teknolojilerin ve yöntemlerin ortaya çıkmasıyla beraber evrim geçirmiştir. Özellikle Otonom Araçlar, Nesnelerin İnterneti (IoT), Blok Zincirler, Artırılmış Gerçeklik (AR), Sanal Gerçeklik (VR), Dijital İkizler, Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) ve Yapay Zekâ (AI) gibi inovatif gelişmeler, alanı bambaşka bir seviyeye taşımıştır. Küresel ticaret sistemi içerisindeki her aktör, faaliyetlerini sürdürebilmek ve rekabet güçlerini kaybetmemek için bu değişimlere ayak uydurmak zorunda kalmıştır. Lojistik, İnovasyon, Rekabet ve Uluslararası Ticaret alanlarının bu etkileşimi, araştırmacıların ve uygulayıcıların dikkatini çekmiştir. Ancak ilgili literatürde, bu bağlantıları esas alan çalışmaların sınırlı sayıda yer aldığı gözlemlenmiştir. Ayrıca bu araştırmalarda, farklılaşan teorik bilgilerin ve sıklıkla kullanılan benzer yöntemlerin olduğu görülmüştür. Yazındaki bu eksiklikten yola çıkılarak bu çalışmada; Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi, İnovasyon Yönetimi ile Rekabet Yönetimi alanlarına yönelik, güncel, sadeleştirilmiş ve anlaşılır hâle getirilmiş bilgilerin verilmesi amaçlanmıştır. Buna ek olarak, “Ağ İhracat Performansı” ile “Lojistik İnovasyon Yeteneği” ölçeklerinin Türkçe’ye uyarlanması ve literatüre kazandırılması sağlanmıştır. Belirtilen çerçevede çalışmanın, alan yazınına ve araştırmacılara katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.
BALKAR, Oğuz Emre
Otonom Lojistik Book Chapter
In: Chapter 11, pp. 217-236, Nobel Akademik Yayıncılık, 2022, ISBN: 978-625-433-596-9.
@inbook{Balkar2022Otonom,
title = {Otonom Lojistik},
author = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {http://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/10/Otonom-Lojistik.pdf},
isbn = {978-625-433-596-9},
year = {2022},
date = {2022-09-01},
urldate = {2022-09-01},
pages = {217-236},
publisher = {Nobel Akademik Yayıncılık},
chapter = {11},
series = {Pazarlamada Dijital Dönüşüm},
abstract = {Küresel tedarik zincirlerindeki mal ile hizmetlerin, tedarikçiler ve üreticilerden nihai tüketicilere kadar olan serüveni içerisindeki önemli bağlantı faaliyetlerini esas alan lojistik süreçler de dijital dönüşümden etkilenmiştir. Tedarik Zinciri Yönetimi (Supply Chain Management-SCM)’nin alt boyutları olan lojistik ve pazarlama faaliyetlerinin etkileşimi çerçevesinde; malzemenin ve bilginin ilgili süreçler boyunca olan akışlarında, belirtilen dönüşümün farklı boyutlarıyla karşılaşılmaktadır. Ulaştırma, depolama ve müşteri hizmetleri gibi lojistik faaliyetlerin farklı alanlarda çalışan kişiler, otomasyon teknolojilerini birer araç olarak kullanmaktadırlar. Ancak otomasyon teknolojilerinde genellikle daha önceden tanımlanmış olan sistem parametreleri yer almakta ve yapılan işleme göre bir çıktı elde edilmektedir. Dolayısıyla ilgili sistemler, mutlaka bir kullanıcının girdisine ve/veya yürüttüğü işleme ihtiyaç duymaktadırlar. Öte yandan, aslında ulaşılmak istenilen hedef olan insan faktörünü tamamen süreç içerisinden çıkarmak için otonom teknolojiler kullanılmaktadır. Dolayısıyla herhangi bir yönlendirme veya etkiye gerek kalmadan, SCM’nin lojistik faaliyetlerinin yürütülmesinde ve kontrollerinde otonom teknolojilerin kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Böylece karar vericiler; manuel olarak yürütülen işlemlerden uzaklaşmaya, otonom lojistik teknolojilerine yakınlaşmaya başlamışlardır. Bu bağlamda araştırmacıların ve uygulayıcıların dikkatini çeken bir konu olarak otonom lojistik teknolojilerinin nasıl ortaya çıktıkları, neler oldukları, ne tür yararlar sağladıkları ve hangi yönde ilerledikleri gibi hususlara yönelik literatürde sınırlı sayıda araştırma bulunmaktadır. İlgili eksiklikten yola çıkılarak bu çalışmada, belirtilen konular ele alınmıştır. Ayrıca pazarlama alanıyla ilişkili olarak bu alana yönelik araştırmaların ne yönde ilerlediğine ilişkin bir bibliyometrik analiz gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular ve erişilen literatür değerlendirilerek önerilerde bulunulmuştur.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {inbook}
}
Küresel tedarik zincirlerindeki mal ile hizmetlerin, tedarikçiler ve üreticilerden nihai tüketicilere kadar olan serüveni içerisindeki önemli bağlantı faaliyetlerini esas alan lojistik süreçler de dijital dönüşümden etkilenmiştir. Tedarik Zinciri Yönetimi (Supply Chain Management-SCM)’nin alt boyutları olan lojistik ve pazarlama faaliyetlerinin etkileşimi çerçevesinde; malzemenin ve bilginin ilgili süreçler boyunca olan akışlarında, belirtilen dönüşümün farklı boyutlarıyla karşılaşılmaktadır. Ulaştırma, depolama ve müşteri hizmetleri gibi lojistik faaliyetlerin farklı alanlarda çalışan kişiler, otomasyon teknolojilerini birer araç olarak kullanmaktadırlar. Ancak otomasyon teknolojilerinde genellikle daha önceden tanımlanmış olan sistem parametreleri yer almakta ve yapılan işleme göre bir çıktı elde edilmektedir. Dolayısıyla ilgili sistemler, mutlaka bir kullanıcının girdisine ve/veya yürüttüğü işleme ihtiyaç duymaktadırlar. Öte yandan, aslında ulaşılmak istenilen hedef olan insan faktörünü tamamen süreç içerisinden çıkarmak için otonom teknolojiler kullanılmaktadır. Dolayısıyla herhangi bir yönlendirme veya etkiye gerek kalmadan, SCM’nin lojistik faaliyetlerinin yürütülmesinde ve kontrollerinde otonom teknolojilerin kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Böylece karar vericiler; manuel olarak yürütülen işlemlerden uzaklaşmaya, otonom lojistik teknolojilerine yakınlaşmaya başlamışlardır. Bu bağlamda araştırmacıların ve uygulayıcıların dikkatini çeken bir konu olarak otonom lojistik teknolojilerinin nasıl ortaya çıktıkları, neler oldukları, ne tür yararlar sağladıkları ve hangi yönde ilerledikleri gibi hususlara yönelik literatürde sınırlı sayıda araştırma bulunmaktadır. İlgili eksiklikten yola çıkılarak bu çalışmada, belirtilen konular ele alınmıştır. Ayrıca pazarlama alanıyla ilişkili olarak bu alana yönelik araştırmaların ne yönde ilerlediğine ilişkin bir bibliyometrik analiz gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular ve erişilen literatür değerlendirilerek önerilerde bulunulmuştur.
2021
BALKAR, Oğuz Emre; ÇİLDİR, Çetin
Evaluating the Impacts of Social Media Usage on Motivated Consumer Innovativeness Journal Article
In: International Journal of Social Humanities Sciences Research, vol. 8, iss. 78, pp. 3408-3418, 2021, ISSN: 2459-1149.
@article{Balkar2021Evaluating,
title = {Evaluating the Impacts of Social Media Usage on Motivated Consumer Innovativeness},
author = {BALKAR, Oğuz Emre and ÇİLDİR, Çetin},
url = {http://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/10/Evaluating-the-Impacts-of-Social-Media-Usage-on-Motivated-Consumer-Innovativeness.pdf},
doi = {10.26450/jshsr.2899},
issn = {2459-1149},
year = {2021},
date = {2021-12-31},
urldate = {2021-12-31},
journal = {International Journal of Social Humanities Sciences Research},
volume = {8},
issue = {78},
pages = {3408-3418},
abstract = {This study was conducted to investigate the effects of social media usage on motivated consumer innovativeness. For the related purpose, the Onikişubat district of Kahramanmaraş province of Turkey was chosen as the research universe. A field study was carried out on a sample selected by the convenience sampling method. An electronic questionnaire was filled by individuals who lives in the specified place. Statistical analyzes were carried out and interpreted on the data obtained from the 520 available questionnaires. According to one of the results, the social media usage rates, frequencies and competencies of the participants positively affect their motivated consumer innovativeness levels. In addition, it has been determined that the perceptions of the mentioned variables positively affect socially motivated consumer innovativeness levels. However, unlike other social media variables, social media usage competencies of individuals affect functionally motivated consumer innovativeness in a significant and positive way.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {article}
}
This study was conducted to investigate the effects of social media usage on motivated consumer innovativeness. For the related purpose, the Onikişubat district of Kahramanmaraş province of Turkey was chosen as the research universe. A field study was carried out on a sample selected by the convenience sampling method. An electronic questionnaire was filled by individuals who lives in the specified place. Statistical analyzes were carried out and interpreted on the data obtained from the 520 available questionnaires. According to one of the results, the social media usage rates, frequencies and competencies of the participants positively affect their motivated consumer innovativeness levels. In addition, it has been determined that the perceptions of the mentioned variables positively affect socially motivated consumer innovativeness levels. However, unlike other social media variables, social media usage competencies of individuals affect functionally motivated consumer innovativeness in a significant and positive way.
BALKAR, Oğuz Emre; ÇİLDİR, Çetin
Exploring the Empirical Linkages between Innovation, Economic Growth and Consumer Prices: Evidence from CPEC Countries Journal Article
In: International Academic Social Resources Journal, vol. 6, iss. 32, pp. 1901-1910, 2021, ISSN: 2636-7637.
@article{Balkar2021Exploring,
title = {Exploring the Empirical Linkages between Innovation, Economic Growth and Consumer Prices: Evidence from CPEC Countries},
author = {BALKAR, Oğuz Emre and ÇİLDİR, Çetin},
url = {http://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/10/Exploring-the-Empirical-Linkages-between-Innovation-Economic-Growth-and-Consumer-Prices-Evidence-from-CPEC-Countries.pdf},
doi = {10.31569/ASRJOURNAL.411},
issn = {2636-7637},
year = {2021},
date = {2021-12-28},
urldate = {2021-12-28},
journal = {International Academic Social Resources Journal},
volume = {6},
issue = {32},
pages = {1901-1910},
abstract = {This study was conducted in order to investigate the empirical linkages between innovation, consumer prices and economic growth. China, India, Kazakhstan, Kyrgyzstan and Pakistan, which are in the China-Pakistan Economic Corridor (CPEC), were chosen as sample of the study. Annual Global Innovation Index Score (GIIS), Consumer Price Index Score (CPIS) and GDP per Capita (GDPPC) data of the relevant countries were accessed for the period from 2011 to 2020. Relevant data were evaluated with panel data methods. The regression analysis of the study showed that GIIS has a positive effect on GDPPC. Similarly, it has been found that GDPPC has a positive effect on GIIS. However, it has been determined that CPIS has a negative effect on GDPPC. The causality analysis results showed that there is unidirectional causality from GDPPC to CPIS in the long and short term. However, a bidirectional causality relationship has been determined between GDPPC and GIIS in the short run.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {article}
}
This study was conducted in order to investigate the empirical linkages between innovation, consumer prices and economic growth. China, India, Kazakhstan, Kyrgyzstan and Pakistan, which are in the China-Pakistan Economic Corridor (CPEC), were chosen as sample of the study. Annual Global Innovation Index Score (GIIS), Consumer Price Index Score (CPIS) and GDP per Capita (GDPPC) data of the relevant countries were accessed for the period from 2011 to 2020. Relevant data were evaluated with panel data methods. The regression analysis of the study showed that GIIS has a positive effect on GDPPC. Similarly, it has been found that GDPPC has a positive effect on GIIS. However, it has been determined that CPIS has a negative effect on GDPPC. The causality analysis results showed that there is unidirectional causality from GDPPC to CPIS in the long and short term. However, a bidirectional causality relationship has been determined between GDPPC and GIIS in the short run.
BALKAR, Oğuz Emre
Spora Yönelik Tutum ile Bireysel Yenilikçilik Arasındaki İlişkide Yaşam Tatmininin Aracılık Rolü Book Chapter
In: Chapter 16, pp. 165-177, Çizgi Kitabevi, 2021, ISBN: 978-605-196-642-7.
@inbook{Balkar2021Spor,
title = {Spora Yönelik Tutum ile Bireysel Yenilikçilik Arasındaki İlişkide Yaşam Tatmininin Aracılık Rolü},
author = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {http://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/10/Spora-Yonelik-Tutum-ile-Bireysel-Yenilikcilik-Arasindaki-Iliskide-Yasam-Tatmininin-Aracilik-Rolu.pdf},
isbn = {978-605-196-642-7},
year = {2021},
date = {2021-11-10},
urldate = {2021-11-10},
pages = {165-177},
publisher = {Çizgi Kitabevi},
chapter = {16},
series = {Rekreasyon ve Turizm Araştırmaları},
abstract = {Bu çalışmada; spor yapmanın getirdiği olumlu değişimlerin, kişilerin yaşam tatmin düzeylerine ve bireysel yenilikçilik algılarına etkisi olup olmadığı, bir alan araştırması gerçekleştirilerek değerlendirilmiştir. Ayrıca bireysel yenilikçilik algısı üzerindeki spor yapmanın etkisinin, yaşam tatmini düzeyi aracılığıyla gerçekleşip gerçekleşmediği de araştırılmıştır. Öncelikle çalışmaya konu olan “bireysel yenilikçilik”, “spora yönelik tutum” ve “yaşam tatmini” değişkenleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi için detaylı bir literatür taraması gerçekleştirilmiştir. Erişilen bilgiler doğrultusunda; alan araştırmasında kullanılacak enstrümanlar seçilmiş, Erzincan ilindeki bireylerden bu araçlar kullanılarak gerekli verilere ulaşılmıştır. Yapılan analizler sonucunda erişilen bulgular değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {inbook}
}
Bu çalışmada; spor yapmanın getirdiği olumlu değişimlerin, kişilerin yaşam tatmin düzeylerine ve bireysel yenilikçilik algılarına etkisi olup olmadığı, bir alan araştırması gerçekleştirilerek değerlendirilmiştir. Ayrıca bireysel yenilikçilik algısı üzerindeki spor yapmanın etkisinin, yaşam tatmini düzeyi aracılığıyla gerçekleşip gerçekleşmediği de araştırılmıştır. Öncelikle çalışmaya konu olan “bireysel yenilikçilik”, “spora yönelik tutum” ve “yaşam tatmini” değişkenleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi için detaylı bir literatür taraması gerçekleştirilmiştir. Erişilen bilgiler doğrultusunda; alan araştırmasında kullanılacak enstrümanlar seçilmiş, Erzincan ilindeki bireylerden bu araçlar kullanılarak gerekli verilere ulaşılmıştır. Yapılan analizler sonucunda erişilen bulgular değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır.
BALKAR, Oğuz Emre
Ulaştırma Kaynaklı Karbondioksit Emisyonları ile Turizm Gelirleri İlişkisi: G7 Ülkeleri Örneği Book Chapter
In: Chapter 9, pp. 83-95, Çizgi Kitabevi, 2021, ISBN: 978-605-196-642-7.
@inbook{Balkar2021Ulastirma,
title = {Ulaştırma Kaynaklı Karbondioksit Emisyonları ile Turizm Gelirleri İlişkisi: G7 Ülkeleri Örneği},
author = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {http://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/10/Ulastirma-Kaynakli-Karbondioksit-Emisyonlari-ile-Turizm-Gelirleri-Iliskisi-G7-Ulkeleri-Ornegi.pdf},
isbn = {978-605-196-642-7},
year = {2021},
date = {2021-11-09},
urldate = {2021-11-09},
pages = {83-95},
publisher = {Çizgi Kitabevi},
chapter = {9},
series = {Rekreasyon ve Turizm Araştırmaları},
abstract = {Araştırmacıların ve uygulayıcıların ilgisini çeken “turizm gelirleri”, “karbondioksit emisyonu”, “ekonomik büyüme” ve “direkt yabancı yatırım” konularına yönelik, literatürde birçok iktisadi çalışmanın yapıldığı görülmektedir. Belirtilen çerçeveden hareketle bu çalışmanın amacı; taşımacılık işlemlerinden kaynaklı karbondioksit emisyonu ile uluslararası turizm gelirleri, ekonomik büyüme ve direkt yabancı yatırımlar arasındaki ilişkiler ekonometrik yöntemlerle incelenmesi şeklinde belirlenmiştir. Araştırma değişkenleri arasındaki ilişkilerin test edilmesi için gerek duyulan verilerin sağlanacağı örneklem olarak “Yedilerin Grubu (G7)” diye adlandırılan birlikte yer alan ülkeler seçilmiştir. Almanya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya ve Kanada’nın yer aldığı bu birlik, uluslararası turizm gelirleri ve yenilenebilir enerji konularında önde gelen ekonomileri barındırmaktadır. G7 ülkelerinin araştırma değişkenlerine ait yıllara göre farklılaşan verilerine, çeşitli veri tabanlarından erişilmiştir. Kullanılabilir olan verilerin yer aldığı 1995 ile 2018 yılları arasını baz alan bir dönem için “Panel Veri Analizi” yöntemlerinin kullanılmasına karar verilmiştir. Öncelikle değişkenlerin zaman serilerinin; tanımlayıcı istatistikleri ve birbirleriyle olan korelasyonları ele alınmıştır. Ardından ilgili iktisadi değişkenlerin; heterojenlik, yatay kesit bağımlılığı ve birim kök testleri uygulanmıştır. Ulaşılan sonuçlara göre uzun dönemli ilişkilerin belirlenmesi için eşbütünleşme analizi gerçekleştirilmiştir. Erişilen bulgular, literatürdeki benzer çalışmalarla karşılaştırılarak değerlendirilmiş, ilgili alandaki araştırmacılara ve uygulayıcılara önerilerde bulunulmuştur.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {inbook}
}
Araştırmacıların ve uygulayıcıların ilgisini çeken “turizm gelirleri”, “karbondioksit emisyonu”, “ekonomik büyüme” ve “direkt yabancı yatırım” konularına yönelik, literatürde birçok iktisadi çalışmanın yapıldığı görülmektedir. Belirtilen çerçeveden hareketle bu çalışmanın amacı; taşımacılık işlemlerinden kaynaklı karbondioksit emisyonu ile uluslararası turizm gelirleri, ekonomik büyüme ve direkt yabancı yatırımlar arasındaki ilişkiler ekonometrik yöntemlerle incelenmesi şeklinde belirlenmiştir. Araştırma değişkenleri arasındaki ilişkilerin test edilmesi için gerek duyulan verilerin sağlanacağı örneklem olarak “Yedilerin Grubu (G7)” diye adlandırılan birlikte yer alan ülkeler seçilmiştir. Almanya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya ve Kanada’nın yer aldığı bu birlik, uluslararası turizm gelirleri ve yenilenebilir enerji konularında önde gelen ekonomileri barındırmaktadır. G7 ülkelerinin araştırma değişkenlerine ait yıllara göre farklılaşan verilerine, çeşitli veri tabanlarından erişilmiştir. Kullanılabilir olan verilerin yer aldığı 1995 ile 2018 yılları arasını baz alan bir dönem için “Panel Veri Analizi” yöntemlerinin kullanılmasına karar verilmiştir. Öncelikle değişkenlerin zaman serilerinin; tanımlayıcı istatistikleri ve birbirleriyle olan korelasyonları ele alınmıştır. Ardından ilgili iktisadi değişkenlerin; heterojenlik, yatay kesit bağımlılığı ve birim kök testleri uygulanmıştır. Ulaşılan sonuçlara göre uzun dönemli ilişkilerin belirlenmesi için eşbütünleşme analizi gerçekleştirilmiştir. Erişilen bulgular, literatürdeki benzer çalışmalarla karşılaştırılarak değerlendirilmiş, ilgili alandaki araştırmacılara ve uygulayıcılara önerilerde bulunulmuştur.
BALKAR, Oğuz Emre
KÇS (Kahramanmaraş Çimento Beton Sanayi ve Madencilik İşletmeleri A.Ş.) Book Chapter
In: vol. 5, pp. 51-52, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2021, ISBN: 978-975-6497-68-5.
@inbook{Balkar2021KCS,
title = {KÇS (Kahramanmaraş Çimento Beton Sanayi ve Madencilik İşletmeleri A.Ş.)},
author = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {https://ansiklopedi.ksu.edu.tr/Ansiklopedi5.aspx},
isbn = {978-975-6497-68-5},
year = {2021},
date = {2021-11-09},
urldate = {2021-11-09},
volume = {5},
issue = {150},
pages = {51-52},
publisher = {Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi},
series = {Kahramanmaraş Ansiklopedisi},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {inbook}
}
EREN, Arif Selim; BALKAR, Oğuz Emre
Antecedents and Consequences of Indigenous Innovation: Evidence from Mobile Phone Producers in Turkey Journal Article
In: Pacific Business Review International, vol. 13, iss. 8, pp. 34-48, 2021, ISSN: 0974-438X.
@article{Eren2021Antecedents,
title = {Antecedents and Consequences of Indigenous Innovation: Evidence from Mobile Phone Producers in Turkey},
author = {EREN, Arif Selim and BALKAR, Oğuz Emre},
issn = {0974-438X},
year = {2021},
date = {2021-02-11},
urldate = {2021-02-11},
journal = {Pacific Business Review International},
volume = {13},
issue = {8},
pages = {34-48},
abstract = {Knowledge intensive processes are being deployed as the conditions of the market evolve according to the needs of the customers. Firms need to adopt their production systems to catch up the latest technology and this challenge involves intensive use of innovation. However, innovation is accepted to be a risky and costly process as it includes the use of venture capital not for being more profitable in the short term. Thus, the economic outcomes of innovation is more important for firms as the position of the firm mostly depends on it. In mobile device production, the situation discussed above is more prominent as everyone can remember the case of Nokia. Once a company can be the leader of the market, but it can lose its position in a short time. Therefore, continuous effort is vital for the firms in this sector. Moving fromhere, we conducted the present research on the Turkish mobile device producers. We investigated the antecedents and consequences of indigenous innovation as these firms are deploying many efforts in this context. A sample of 272 practitioners are asked to fill in questionnaire forms the items of which are adopted froma previous study. Succinctly, we have found that business performance is being affected by indigenous innovation. In addition, we found empirical evidence that supports the idea that intellectual capital and university knowledge are the antecedents of indigenous innovation. Lastly, we found that environmental uncertainty and dysfunctional competition is affective on the antecedents of indigenous innovation. In conclusion, we provide some research implications and policy directions for the practitioners.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {article}
}
Knowledge intensive processes are being deployed as the conditions of the market evolve according to the needs of the customers. Firms need to adopt their production systems to catch up the latest technology and this challenge involves intensive use of innovation. However, innovation is accepted to be a risky and costly process as it includes the use of venture capital not for being more profitable in the short term. Thus, the economic outcomes of innovation is more important for firms as the position of the firm mostly depends on it. In mobile device production, the situation discussed above is more prominent as everyone can remember the case of Nokia. Once a company can be the leader of the market, but it can lose its position in a short time. Therefore, continuous effort is vital for the firms in this sector. Moving fromhere, we conducted the present research on the Turkish mobile device producers. We investigated the antecedents and consequences of indigenous innovation as these firms are deploying many efforts in this context. A sample of 272 practitioners are asked to fill in questionnaire forms the items of which are adopted froma previous study. Succinctly, we have found that business performance is being affected by indigenous innovation. In addition, we found empirical evidence that supports the idea that intellectual capital and university knowledge are the antecedents of indigenous innovation. Lastly, we found that environmental uncertainty and dysfunctional competition is affective on the antecedents of indigenous innovation. In conclusion, we provide some research implications and policy directions for the practitioners.
2020
ENGİN, Cem; EREN, Arif Selim; BALKAR, Oğuz Emre
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Lisans Öğrencilerinin Finansal Okuryazarlık Durumlarının Tespitine Yönelik Bir Alan Çalışması Journal Article
In: Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, vol. 42, iss. 2, pp. 283-315, 2020, ISSN: 2587-2672.
@article{Engin2020Kahramanmaras,
title = {Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Lisans Öğrencilerinin Finansal Okuryazarlık Durumlarının Tespitine Yönelik Bir Alan Çalışması},
author = {ENGİN, Cem and EREN, Arif Selim and BALKAR, Oğuz Emre},
doi = {10.14780/muiibd.854410},
issn = {2587-2672},
year = {2020},
date = {2020-12-31},
urldate = {2020-12-31},
journal = {Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi},
volume = {42},
issue = {2},
pages = {283-315},
abstract = {Bu araştırma; Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi lisans öğrencilerinin finansal okuryazarlık algılarının düzeyini belirlemek, bu algıların öğrenim türlerine, demografik özelliklere veya eğitim görülen birime göre değişip değişmediğini tespit etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Belirtilen amaç doğrultusunda; detaylı bir literatür taraması yapılarak, alan araştırmasında kullanılacak anketin enstrümanları oluşturulmuştur. Etik kurul izin belgesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi’nin proje desteği alınarak, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde eğitim gören 533 adet öğrenciden anketler ile veri toplanmıştır. Elde edilen veriler analiz edildiğinde, fakülte ve yüksekokullardaki öğrencilerin genel olarak finansal okuryazarlık algılarının iyi düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Bununla beraber İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin diğer fakülte ve yüksekokul öğrencilerine göre daha yüksek algılarının olduğu gözlemlenmiştir. Öte yandan öğrencilerin cinsiyetlerinin, kredi kartı kullanım ve bireysel emekliliğe sahip olma durumlarının finansal okuryazarlık algılarında anlamlı bir fark ortaya koymadığı görülmüştür. Ancak öğrencilerin yaşları ve internet bankacılığı kullanım durumları ile finansal okuryazarlıkları arasında anlamlı farkların olduğu tespit edilmiştir. İlgili bulguların, araştırmacılar ve uygulayıcılar açısından faydalı olacağı düşünülmektedir. Ayrıca yazında yer alan anketlerin geniş bir şekilde harmanlanması ve nicelik olarak iyi düzeyde değerlendirilebilecek bir örneklem üzerinden alan araştırmasının yürütülmesi, çalışmanın özgünlüğünü ve pratik uygulamalara ön ayak olma potansiyelini ortaya koymaktadır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {article}
}
Bu araştırma; Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi lisans öğrencilerinin finansal okuryazarlık algılarının düzeyini belirlemek, bu algıların öğrenim türlerine, demografik özelliklere veya eğitim görülen birime göre değişip değişmediğini tespit etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Belirtilen amaç doğrultusunda; detaylı bir literatür taraması yapılarak, alan araştırmasında kullanılacak anketin enstrümanları oluşturulmuştur. Etik kurul izin belgesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi’nin proje desteği alınarak, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde eğitim gören 533 adet öğrenciden anketler ile veri toplanmıştır. Elde edilen veriler analiz edildiğinde, fakülte ve yüksekokullardaki öğrencilerin genel olarak finansal okuryazarlık algılarının iyi düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Bununla beraber İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin diğer fakülte ve yüksekokul öğrencilerine göre daha yüksek algılarının olduğu gözlemlenmiştir. Öte yandan öğrencilerin cinsiyetlerinin, kredi kartı kullanım ve bireysel emekliliğe sahip olma durumlarının finansal okuryazarlık algılarında anlamlı bir fark ortaya koymadığı görülmüştür. Ancak öğrencilerin yaşları ve internet bankacılığı kullanım durumları ile finansal okuryazarlıkları arasında anlamlı farkların olduğu tespit edilmiştir. İlgili bulguların, araştırmacılar ve uygulayıcılar açısından faydalı olacağı düşünülmektedir. Ayrıca yazında yer alan anketlerin geniş bir şekilde harmanlanması ve nicelik olarak iyi düzeyde değerlendirilebilecek bir örneklem üzerinden alan araştırmasının yürütülmesi, çalışmanın özgünlüğünü ve pratik uygulamalara ön ayak olma potansiyelini ortaya koymaktadır.
EREN, Arif Selim; BALKAR, Oğuz Emre
Üretim Yönetim Sistemlerindeki Kritik Başarı Faktörlerinin Rekabete Etkisi: Metal Sektöründe Bir Araştırma Journal Article
In: İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, vol. 9, iss. 5, pp. 3542-3567, 2020, ISSN: 2147-1185.
@article{Eren2020Uretim,
title = {Üretim Yönetim Sistemlerindeki Kritik Başarı Faktörlerinin Rekabete Etkisi: Metal Sektöründe Bir Araştırma},
author = {EREN, Arif Selim and BALKAR, Oğuz Emre},
doi = {10.15869/itobiad.783254},
issn = {2147-1185},
year = {2020},
date = {2020-11-30},
urldate = {2020-11-30},
journal = {İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi},
volume = {9},
issue = {5},
pages = {3542-3567},
abstract = {Küresel çapta yaşanan rekabet neticesinde işletmelerin üretim sistemlerinde teknoloji edinimine talebi her geçen gün artmaktadır. Makine parkının tek elden yönetilmesine olanak sağlayan otomasyon sistemleri sayesinde işletmelerin üretim süreçlerini kontrol kabiliyetleri yükselirken bir yandan da örgütsel karmaşanın artmasına yol açmaktadır. Üretim, insan-makine ilişkisini optimum düzeylerde yönetmeyi gerektirdiği için Üretim Yönetim Sistemlerine (ÜYS) ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak plansız ve örgütü hazırlamadan gerçekleştirilen teknoloji transferinin, fayda yerine zarar verdiği gözlenmektedir. Kahramanmaraş metal mutfak eşyası üretiminde teknolojinin yoğun kullanıldığı ve küresel pazarda önemli yer teşkil eden bir konumdadır. Bu işletmelerin ÜYS ile ilgili kritik başarı faktörlerinin ortaya çıkarılmasının hem uygulayıcılara hem de araştırmacılara fayda sağlayabileceği öngörülmüştür. Yapılan detaylı literatür değerlendirmesinin ardından; ilgili araştırma probleminin, saha araştırmasıyla ölçümüne yönelik bir anket formu oluşturulmuştur. Bu form, ilgili alandan uzmanların görüşleri doğrultusunda geliştirilmiş ve gerekli etik kurul izni alınmıştır. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) üye listelerinden, metal mutfak eşyası sektöründe çalışan 258 kişiye anket uygulaması yapılmıştır. Verilerin analizinde frekans ve tanımsal istatistiklerle birlikte güvenilirlik ve korelasyon analizleri kullanılmıştır. Son olarak doğrusal regresyon analizi ile ÜYS boyutları ile rekabet öncelikleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Analizler sonucunda; katılımcıların ülkede aynı sektörde faaliyet gösteren diğer çalışanlara nazaran, gelir ve pozisyon yönünden daha düşük bir profile sahip oldukları gözlemlenmiştir. Bununla beraber; genel olarak ÜYS ile ilgili kritik başarı faktörlerinin, rekabet önceliklerini istatistiksel olarak
anlamlı ve olumlu yönde etkilediği bulgusuna ulaşılmıştır. Yazındaki diğer çalışmalardan farklı olarak bu araştırmanın Metal Mutfak Eşyası sektöründe yapılması, ilgili örneklemden elde edilen veriler üzerinden yapılan analizlerin bulgularında öne çıkan katma değer ihtiyacı ile planlı ve destekli teknoloji transferinin gerekliliği gibi hususlar; çalışmanın özgünlüğünü ortaya koymaktadır. },
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {article}
}
Küresel çapta yaşanan rekabet neticesinde işletmelerin üretim sistemlerinde teknoloji edinimine talebi her geçen gün artmaktadır. Makine parkının tek elden yönetilmesine olanak sağlayan otomasyon sistemleri sayesinde işletmelerin üretim süreçlerini kontrol kabiliyetleri yükselirken bir yandan da örgütsel karmaşanın artmasına yol açmaktadır. Üretim, insan-makine ilişkisini optimum düzeylerde yönetmeyi gerektirdiği için Üretim Yönetim Sistemlerine (ÜYS) ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak plansız ve örgütü hazırlamadan gerçekleştirilen teknoloji transferinin, fayda yerine zarar verdiği gözlenmektedir. Kahramanmaraş metal mutfak eşyası üretiminde teknolojinin yoğun kullanıldığı ve küresel pazarda önemli yer teşkil eden bir konumdadır. Bu işletmelerin ÜYS ile ilgili kritik başarı faktörlerinin ortaya çıkarılmasının hem uygulayıcılara hem de araştırmacılara fayda sağlayabileceği öngörülmüştür. Yapılan detaylı literatür değerlendirmesinin ardından; ilgili araştırma probleminin, saha araştırmasıyla ölçümüne yönelik bir anket formu oluşturulmuştur. Bu form, ilgili alandan uzmanların görüşleri doğrultusunda geliştirilmiş ve gerekli etik kurul izni alınmıştır. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) üye listelerinden, metal mutfak eşyası sektöründe çalışan 258 kişiye anket uygulaması yapılmıştır. Verilerin analizinde frekans ve tanımsal istatistiklerle birlikte güvenilirlik ve korelasyon analizleri kullanılmıştır. Son olarak doğrusal regresyon analizi ile ÜYS boyutları ile rekabet öncelikleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Analizler sonucunda; katılımcıların ülkede aynı sektörde faaliyet gösteren diğer çalışanlara nazaran, gelir ve pozisyon yönünden daha düşük bir profile sahip oldukları gözlemlenmiştir. Bununla beraber; genel olarak ÜYS ile ilgili kritik başarı faktörlerinin, rekabet önceliklerini istatistiksel olarak
anlamlı ve olumlu yönde etkilediği bulgusuna ulaşılmıştır. Yazındaki diğer çalışmalardan farklı olarak bu araştırmanın Metal Mutfak Eşyası sektöründe yapılması, ilgili örneklemden elde edilen veriler üzerinden yapılan analizlerin bulgularında öne çıkan katma değer ihtiyacı ile planlı ve destekli teknoloji transferinin gerekliliği gibi hususlar; çalışmanın özgünlüğünü ortaya koymaktadır.
anlamlı ve olumlu yönde etkilediği bulgusuna ulaşılmıştır. Yazındaki diğer çalışmalardan farklı olarak bu araştırmanın Metal Mutfak Eşyası sektöründe yapılması, ilgili örneklemden elde edilen veriler üzerinden yapılan analizlerin bulgularında öne çıkan katma değer ihtiyacı ile planlı ve destekli teknoloji transferinin gerekliliği gibi hususlar; çalışmanın özgünlüğünü ortaya koymaktadır.
EREN, Arif Selim; BALKAR, Oğuz Emre
The Relationship between Benefits of ERP Implementation and Supply Chain Performance: A Study on Turkish Manufacturing Firms Journal Article
In: İnönü University International Journal of Social Sciences (INIJOSS), vol. 9, iss. 1, pp. 255-269, 2020, ISSN: 2147-0936.
@article{Eren2020The,
title = {The Relationship between Benefits of ERP Implementation and Supply Chain Performance: A Study on Turkish Manufacturing Firms},
author = {EREN, Arif Selim and BALKAR, Oğuz Emre},
issn = {2147-0936},
year = {2020},
date = {2020-06-30},
urldate = {2020-06-30},
journal = {İnönü University International Journal of Social Sciences (INIJOSS)},
volume = {9},
issue = {1},
pages = {255-269},
abstract = {This study aims to identify whether there are relationships between the benefits of ERP Implementation (ERPI) and Supply Chain Management Performance (SCMP) in Turkish manufacturing firms context. The study includes a detailed literature review on both ERPI and SCMP. In this direction, a questionnaire adopted from previous studies has been created. The relevant questionnaire, which was obtained research ethics committee approval, was applied to a randomly defined sample of 284 manufacturing firms from various sectors. Obtained data was analyzed via the use of reliability, descriptive statistics, correlations, factor and regression analyses. The results of the study empirically proved that ERPI benefits are related to SCMP measures.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {article}
}
This study aims to identify whether there are relationships between the benefits of ERP Implementation (ERPI) and Supply Chain Management Performance (SCMP) in Turkish manufacturing firms context. The study includes a detailed literature review on both ERPI and SCMP. In this direction, a questionnaire adopted from previous studies has been created. The relevant questionnaire, which was obtained research ethics committee approval, was applied to a randomly defined sample of 284 manufacturing firms from various sectors. Obtained data was analyzed via the use of reliability, descriptive statistics, correlations, factor and regression analyses. The results of the study empirically proved that ERPI benefits are related to SCMP measures.
BALKAR, Oğuz Emre
Kahramanmaraş Havalimanı Book Chapter
In: vol. 4, no. 149, pp. 352-353, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2020, ISBN: 978-975-6497-69-2.
@inbook{Balkar2020Kahramanmaras,
title = {Kahramanmaraş Havalimanı},
author = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {https://ansiklopedi.ksu.edu.tr/Ansiklopedi4.aspx},
isbn = {978-975-6497-69-2},
year = {2020},
date = {2020-04-11},
urldate = {2020-04-11},
volume = {4},
number = {149},
pages = {352-353},
publisher = {Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi},
series = {Kahramanmaraş Ansiklopedisi},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {inbook}
}
2019
BALKAR, Oğuz Emre
Yalın ve Çevik Tedarik Zinciri Stratejilerinin İşletme Performansına Etkileri: Tekstil Sektöründe Bir Alan Araştırması Journal Article
In: Journal of Social, Humanities and Administrative Sciences, vol. 5, iss. 21, pp. 1376-1384, 2019, ISSN: 2630-6417.
@article{Balkar2019Yalin,
title = {Yalın ve Çevik Tedarik Zinciri Stratejilerinin İşletme Performansına Etkileri: Tekstil Sektöründe Bir Alan Araştırması},
author = {BALKAR, Oğuz Emre},
url = {http://www.oguzemrebalkar.com/wp-content/uploads/2022/10/Yalin-ve-Cevik-Tedarik-Zinciri-Stratejilerinin-Isletme-Performansina-Etkileri-Tekstil-Sektorunde-Bir-Alan-Arastirmasi.pdf},
doi = {10.31589/JOSHAS.236},
issn = {2630-6417},
year = {2019},
date = {2019-12-31},
urldate = {2019-12-31},
journal = {Journal of Social, Humanities and Administrative Sciences},
volume = {5},
issue = {21},
pages = {1376-1384},
abstract = {Küreselleşen dünyada modern işletmecilik, ülkelerin değişen stratejileri ve uluslararası ticari riskler ile yeni bir anlam kazanmıştır. Böyle bir ortamda firmalar, ekonomik büyümelerini sürdürmek ve rakiplerine üstünlük sağlamak için etkin bir tedarik zinciri ağına ihtiyaç duymaktadırlar. Bu yüzden günümüzde tedarik zinciri yönetimi, rekabet avantajı sağlama yolunda stratejik bir araç olarak görülmektedir. Bu çalışmada; yalın tedarik zinciri stratejisi, çevik tedarik zinciri stratejisi ve işletme performansı kavramları üzerinde durulmuştur. Yalın ve çevik tedarik zinciri stratejilerinin işletme performansı üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren tekstil işletmelerinde çalışan 100 kişiye anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS programına aktarılmıştır. Frekans, korelasyon ve regresyon analizlerinin ardından yalın tedarik zinciri stratejisinin işletme performansını pozitif yönde ve anlamlı etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, bulgular çevik tedarik zinciri stratejisinin de işletme performansını olumlu etkilediği sonucunu göstermektedir. Bulgular, yorumlanarak ilgili yazınla karşılaştırılmıştır. Analiz sonuçlarının ve geleceğe yönelik önerilerin ilgili literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {article}
}
Küreselleşen dünyada modern işletmecilik, ülkelerin değişen stratejileri ve uluslararası ticari riskler ile yeni bir anlam kazanmıştır. Böyle bir ortamda firmalar, ekonomik büyümelerini sürdürmek ve rakiplerine üstünlük sağlamak için etkin bir tedarik zinciri ağına ihtiyaç duymaktadırlar. Bu yüzden günümüzde tedarik zinciri yönetimi, rekabet avantajı sağlama yolunda stratejik bir araç olarak görülmektedir. Bu çalışmada; yalın tedarik zinciri stratejisi, çevik tedarik zinciri stratejisi ve işletme performansı kavramları üzerinde durulmuştur. Yalın ve çevik tedarik zinciri stratejilerinin işletme performansı üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren tekstil işletmelerinde çalışan 100 kişiye anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS programına aktarılmıştır. Frekans, korelasyon ve regresyon analizlerinin ardından yalın tedarik zinciri stratejisinin işletme performansını pozitif yönde ve anlamlı etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, bulgular çevik tedarik zinciri stratejisinin de işletme performansını olumlu etkilediği sonucunu göstermektedir. Bulgular, yorumlanarak ilgili yazınla karşılaştırılmıştır. Analiz sonuçlarının ve geleceğe yönelik önerilerin ilgili literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
BALKAR, Oğuz Emre
Müşteri Değeri Yaratan Tedarik Zinciri Yönetimi Çıktıları ile Rekabet Avantajı İlişkisi Journal Article
In: ATLAS International Refereed Journal on Social Sciences, vol. 5, iss. 24, pp. 881-888, 2019, ISSN: 2619-936X.
@article{Balkar2019Musteri,
title = {Müşteri Değeri Yaratan Tedarik Zinciri Yönetimi Çıktıları ile Rekabet Avantajı İlişkisi},
author = {BALKAR, Oğuz Emre},
doi = {10.31568/atlas.391},
issn = {2619-936X},
year = {2019},
date = {2019-12-25},
urldate = {2019-12-25},
journal = {ATLAS International Refereed Journal on Social Sciences},
volume = {5},
issue = {24},
pages = {881-888},
abstract = {Uluslararası pazarlarda faaliyetlerini sürdürmek isteyen işletmeler için rekabet ortamı giderek zorlaşmaktadır. Yeni pazarlara açılmak, müşteri ilişkilerini etkin yönetmek ve müşteri değeri yaratmak, firmaların rekabetçiliğini devam ettirmeleri açısından kritik önem arz etmektedir. Bu bağlamda 1980’li yıllarda ortaya çıkan bir değer zinciri niteliğindeki tedarik zinciri yönetimi fenomeni, günümüzde bilimsel ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle birlikte küresel ticaret ortamında önemli bir alan olarak ön plana çıkmaktadır. Bu alan araştırması; etkili bir şekilde uygulanan tedarik zinciri yönetimi sürecinin çıktılarının, rekabet avantajı yaratmada bir etkisi olup olmadığını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. İlgili hedef doğrultusunda, literatürde yer alan çalışmalar detaylı olarak incelenmiştir. Ardından araştırma değişkenleri, alt boyutları ve hipotezler belirlenmiştir. Yazın taraması sonucunda güvenilirlik ve geçerliliği yüksek olan önermelerden bir anket formu oluşturulmuştur. Gaziantep ilinde faaliyet gösteren işletmelerde çalışan 340 kişiye uygulanan anketlerin analiz sonuçlarına göre müşteri değeri yaratan tedarik zinciri yönetimi çıktılarının, işletmelerin rekabet avantajı üzerinde olumlu bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ancak müşteri değeri yaratan tedarik zinciri yönetimi çıktılarının alt boyutlarından ürün kalitesinin rekabet avantajı ve alt boyutlarıyla, aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Ayrıca, müşteri değeri yaratan tedarik zinciri çıktılarının alt boyutlarından biri olan rekabetçi fiyatlandırma ile rekabet avantajı arasında kuvvetli derecede olumlu bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {article}
}
Uluslararası pazarlarda faaliyetlerini sürdürmek isteyen işletmeler için rekabet ortamı giderek zorlaşmaktadır. Yeni pazarlara açılmak, müşteri ilişkilerini etkin yönetmek ve müşteri değeri yaratmak, firmaların rekabetçiliğini devam ettirmeleri açısından kritik önem arz etmektedir. Bu bağlamda 1980’li yıllarda ortaya çıkan bir değer zinciri niteliğindeki tedarik zinciri yönetimi fenomeni, günümüzde bilimsel ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle birlikte küresel ticaret ortamında önemli bir alan olarak ön plana çıkmaktadır. Bu alan araştırması; etkili bir şekilde uygulanan tedarik zinciri yönetimi sürecinin çıktılarının, rekabet avantajı yaratmada bir etkisi olup olmadığını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. İlgili hedef doğrultusunda, literatürde yer alan çalışmalar detaylı olarak incelenmiştir. Ardından araştırma değişkenleri, alt boyutları ve hipotezler belirlenmiştir. Yazın taraması sonucunda güvenilirlik ve geçerliliği yüksek olan önermelerden bir anket formu oluşturulmuştur. Gaziantep ilinde faaliyet gösteren işletmelerde çalışan 340 kişiye uygulanan anketlerin analiz sonuçlarına göre müşteri değeri yaratan tedarik zinciri yönetimi çıktılarının, işletmelerin rekabet avantajı üzerinde olumlu bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ancak müşteri değeri yaratan tedarik zinciri yönetimi çıktılarının alt boyutlarından ürün kalitesinin rekabet avantajı ve alt boyutlarıyla, aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Ayrıca, müşteri değeri yaratan tedarik zinciri çıktılarının alt boyutlarından biri olan rekabetçi fiyatlandırma ile rekabet avantajı arasında kuvvetli derecede olumlu bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.
2018
EREN, Arif Selim; BALKAR, Oğuz Emre
Alanya'da Turizm Altyapısının İncelenmesi ve TOPSIS ile Optimum Otelin Tespiti Journal Article
In: Social Science Development Journal, vol. 3, iss. 9, pp. 191-202, 2018, ISSN: 2630-6212.
@article{Eren2018Alanya,
title = {Alanya'da Turizm Altyapısının İncelenmesi ve TOPSIS ile Optimum Otelin Tespiti},
author = {EREN, Arif Selim and BALKAR, Oğuz Emre},
doi = {10.31567/ssd.55},
issn = {2630-6212},
year = {2018},
date = {2018-06-30},
urldate = {2018-06-30},
journal = {Social Science Development Journal},
volume = {3},
issue = {9},
pages = {191-202},
abstract = {Tabiat manzarası, eşsiz iklimi ve zengin tarihi ile ön plana çıkan Alanya’da, modern dünyanın yorucu programından uzaklaşmak ve tatil yapmak isteyen yerli ve yabancı turistlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Gelişmekte olan turizm altyapısı ve lojistik imkanları sayesinde Alanya, yılın her ayında turistlerin yoğun akınına uğramıştır. Bu yüzden bölgedeki ekonomik hayatın değerli kaynaklarından biri olan turizmin gelişimini destekleyecek yatırımların ve araştırmaların önemi giderek artmaktadır. Bu çalışma, Alanya ilçesinde faaliyet gösteren Butik / Apart Oteller ve 1, 2, 3, 4, 5 yıldızlı otelleri kıyaslamak ve en uygun oteli seçmek amacıyla yapılmıştır. Bu hedef doğrultusunda, ilk olarak detaylı bir literatür taraması yapılmasının ardından kıyaslama kriterleri belirlenmiştir. Ardından ziyaretçilerin otel hakkındaki düşüncelerine / yorumlarına ve otellerin fiyatlarına ulaşabilmek için Tripadvisor, Etstur ve Trivago web sitelerine erişim gerçekleşmiştir. Bu sitelerden elde edilen veriler doğrultusunda 111 otel arasından TOPSIS yöntemi kullanılarak en uygun otel seçilmiştir. Bulgular, en uygun otelin en ucuz otel olmadığını göstermektedir. Araştırmanın turizm girişimcileri ve araştırmacılar açısından yararlı olacağı düşünülmektedir. Gelecekteki araştırmalar için bu çalışma yönteminin farklı alanlarda ülke ve dünya çapında uygulanarak kıyaslamalar yapılması önerilmektedir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {article}
}
Tabiat manzarası, eşsiz iklimi ve zengin tarihi ile ön plana çıkan Alanya’da, modern dünyanın yorucu programından uzaklaşmak ve tatil yapmak isteyen yerli ve yabancı turistlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Gelişmekte olan turizm altyapısı ve lojistik imkanları sayesinde Alanya, yılın her ayında turistlerin yoğun akınına uğramıştır. Bu yüzden bölgedeki ekonomik hayatın değerli kaynaklarından biri olan turizmin gelişimini destekleyecek yatırımların ve araştırmaların önemi giderek artmaktadır. Bu çalışma, Alanya ilçesinde faaliyet gösteren Butik / Apart Oteller ve 1, 2, 3, 4, 5 yıldızlı otelleri kıyaslamak ve en uygun oteli seçmek amacıyla yapılmıştır. Bu hedef doğrultusunda, ilk olarak detaylı bir literatür taraması yapılmasının ardından kıyaslama kriterleri belirlenmiştir. Ardından ziyaretçilerin otel hakkındaki düşüncelerine / yorumlarına ve otellerin fiyatlarına ulaşabilmek için Tripadvisor, Etstur ve Trivago web sitelerine erişim gerçekleşmiştir. Bu sitelerden elde edilen veriler doğrultusunda 111 otel arasından TOPSIS yöntemi kullanılarak en uygun otel seçilmiştir. Bulgular, en uygun otelin en ucuz otel olmadığını göstermektedir. Araştırmanın turizm girişimcileri ve araştırmacılar açısından yararlı olacağı düşünülmektedir. Gelecekteki araştırmalar için bu çalışma yönteminin farklı alanlarda ülke ve dünya çapında uygulanarak kıyaslamalar yapılması önerilmektedir.
Contact
📍 Lecturer Oğuz Emre BALKAR, Erzincan University, Yalnızbağ Campus, Vocational College, 24000, Erzincan, TÜRKİYE
📧 info@oguzemrebalkar.com | 📞 +90 446 226 66 03 – 43295
